-
1 taslak
kaba taslak in groben Zügen;şair taslağı Dichterling m -
2 taslak
-
3 taslak
(-ğı)1) [черново́й] набро́сок, эски́з; схе́ма; прое́кт; план; кроки́taslak çizmek — де́лать набро́сок (эски́з)
taslak defteri — кни́га эски́зов (набро́сков)
taslak yapmak — де́лать черново́й набро́сок
kaba taslak — вчерне́; в о́бщих черта́х
ön taslak — предвари́тельный набро́сок
arazi taslakı — воен. план ме́стности
bir dilekçe taslakı — набро́сок проше́ния, чернови́к заявле́ния
bir resim taslakı — набро́сок рису́нка (карти́ны)
2) маке́т3) паро́дияhekim taslakı — неве́жественный врач, конова́л
şair taslakı — го́ре-поэ́т, рифмоплёт
-
4 taslak
набро́сок (м)* * *озвонч. -ğı1) [черново́й] набро́сок, эски́зtaslak çizmek — де́лать набро́сок / эски́з
taslak hâlinde — вчерне́
kaba taslak — вчерне́, в о́бщих черта́х
ön taslak — предвари́тельный набро́сок
2) разг. недоу́мок, жа́лкая паро́дия (человек, желающий показать себя знающим специалистом и т. п.)şair taslağı — го́ре-поэ́т, рифмоплёт
-
5 taslak
проект; каралама -
6 taslak
абрис, черновик, набросок, проектİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > taslak
-
7 taslak proje
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > taslak proje
-
8 taslak
n. sketch, outline, schema, roughcast, rough, drawing, study, conspectus, design, diagram, draft, draft plan, draught, plan, silhouette, skeleton, tracing, visual* * *1. sketchy 2. conspectus 3. draft 4. sketching (n.) 5. v. 6. draft (n.) 7. outline (n.) 8. sketch (n.) -
9 taslak baskı
draft printing -
10 taslak çiz
1. n. 2. sketch (v.) -
11 taslak kipi
draft mode -
12 taslak niteliği
draft quality -
13 taslak halinde
adj. roughcast -
14 taslak halinde olan
adj. rough -
15 taslak halinde olma
n. sketchiness -
16 taslak şeklinde
adj. schematic -
17 taslak
gelale -
18 taslak
Eskiz; cizgi; maket; lahiyə -
19 taslak
-
20 taslak
эскиз
- 1
- 2
См. также в других словарях:
taslak — tàslak m <N mn tàslaci> DEFINICIJA reg. 1. materijal u neobrađenom stanju (npr. drvo) 2. grubi plan; nacrt, skica, kroki ONOMASTIKA pr. (nadimačko): Tàslak (250, Metković, sred. Dalmacija, Zagreb) ETIMOLOGIJA tur … Hrvatski jezični portal
taslak — is., ğı 1) Bir şeyi, bir sanat veya edebiyat eserini ana çizgileriyle, türlü bölümleriyle belirten ön çalışma, eskiz Evet diye devam ettim, hikâyen henüz taslak hâlinde. R. H. Karay 2) mec. Usta olmadığı hâlde kendini ustaymış gibi göstermeye… … Çağatay Osmanlı Sözlük
taslak — çıplak; tasarlanmış … Çağatay Osmanlı Sözlük
deneme — is. 1) Denemek işi, sınama, deneyim, tecrübe Bunun deneme olduğunu müdürden başka kimseye söylemediği için ilk deneme fabrikayı birbirine kattı. H. Taner 2) sf. Son biçimini bulmamış, taslak durumunda olan 3) ed. Herhangi bir konuda yeni ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
diyagram — is., Fr. diagramme 1) Herhangi bir olayın değişimini gösteren grafik 2) bit. b. Bir çiçeğin bütün ayrıntılarını gösteren taslak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eskiz — is., Fr. esquisse Taslak Fuayede eski afişler, eski oyunlarından dekor eskizleri var. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
karalamak — i 1) Boya veya kalemle birtakım şekiller çizerek bir yeri kirletmek Duvarı karalamışlar. 2) Bir yazının üzerini çizerek onu geçersiz kılmak Son iki satırı karalamalı. 3) Taslak olarak yazmak veya çizmek Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karikatür — is., Fr. caricature 1) İnsan ve toplumla ilgili her tür olayı konu alarak abartılı bir biçimde veren, düşündürücü ve güldürücü resim Bu çehreye öyle bön, öyle kaba bir hâl çökmüştü ki hiçbir karikatür bunu tasvir edemez. R. N. Güntekin 2) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
maket — is., Fr. maquette Mimarlıkta, sanayide ve bazı sanat dallarında yer alan eserlerin taslak durumundaki küçük örneği Servet Bey, benim maketleri incelemekle meşguldü. R. N. Güntekin Birleşik Sözler maket bıçağı … Çağatay Osmanlı Sözlük
müsevvit — is., di, esk., Ar. musevvid 1) Müsvedde yapan kimse Müsevvit, bir tezkerenin müsveddesini yapan kâtibin unvanıdır. R. H. Karay 2) Taslak yapan kimse Birleşik Sözler başmüsevvit … Çağatay Osmanlı Sözlük
oylumlama — is. 1) Oylumlamak işi 2) Kil, bal mumu gibi kolayca biçimlendirilebilen maddelerin yapılacak heykellere model hazırlamak üzere hacimli olarak biçimlendirme, taslak yapma, modelaj … Çağatay Osmanlı Sözlük